CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, seçim gecesiyle ilgili olarak, “49,9 düştüğü zaman ikinci tura kalacak. Siz de ikinci turda kazanacaksınız öyle mi? Biz başaramadık.” dedi. İnce, “Cumhurbaşkanlığı seçimi 5 seneye kalmaz. Kasada damat vardı. Esnaf lokantası kabine.” şeklinde konuştu.
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Habertürk kanalında seçim dönemi ile ilgili soruları yanıtladı. İnce seçim döneminde yaptığı hatalardan biri olarak ‘apolet tartışması’nı gösterdi ve “Apolet tartışmasını fazla uzattım, hata yaptım” dedi.İnce, seçim kampanyası sürecinde, 2. Ordu Komutanı İsmail Metin Temel’in Cumhurbaşkanı Tayyip Erdroğan’ın konuşmasını alkışlamasının ardından başlayan ‘apoletlerini sökeceğim’ tartışmasını fazla uzattığını söyleyerek, “Apolet tartışmasını fazla uzattım. Hata yaptım”dedi.İnce CHP’den ayrılarak parti kuracağı yönündeki iddialar üzerine ise, “Yeni parti kurmayacağım, yok öyle bir şey. Benim ağzımdan yeni parti duydunuz mu? Benim böyle derdim yok. CHP kendini yenilemelidir, genel başkanını da, kadrolarını da, tüzüğünü de, programını da yenilemelidir.”ifadelerini kullandı.
İKİNCİ TURA KALSAK KAZANAMAYACAKTIK
“49,9 düştüğü zaman ikinci tura kalacak. Siz de ikinci turda kazanacaksınız öyle mi? Biz başaramadık. Ben üzülmedim mi ben de üzüldüm.” diyen İnce, “Demokrasi böyle bir şey. Ne kadar sandıkta gözlemci yoktu? Bütün sandıklarda güvenli bir seçim olmadı. Ama şikayet etme hakkımız yok. Önümüzde yine seçim var. Cumhurbaşkanlığı seçimi 5 seneye kalmaz. Kasada damat vardı. Esnaf lokantası kabine.” şeklinde konuştu.Muharrem İnce, HaberTürk TV canlı yayınında özetle şunları söyledi:
KILIÇDAROĞLU’NDAN ŞİKAYETİM YOK
“Sayın Genel Başkanla ilgili en ufak şikayetim yok. Gerekli desteği her zaman verdi. Sayın Kılıçdaroğlu sürekli aradı, ben kimseye haksızlık etmem, ne gerekiyorsa yaptı ama bazı yerlerde çok can sıkıcı şeyler oldu. Örgüte teşekkür ederim, çok çalıştılar. Bir iki can sıkıcı şey oldu onu alıp koca örgüte mal etmek haksızlık olur. 41 yıl sonra yüzde 30 barajını aştık. Ben şunu söylemiyorum. Başarılı mıydınız? Başarılı olmak seçimi kazanmak demek. 50 artı 1 başarı ama ben bitti demeden o iş bitmez. O iş bitmedi. Umutları tazeledik, meydanları doldurduk. Takip edeceğiz. Zafer hazırlıktır. Hazırlık olmazsa zafer olmaz. Hemen şimdiden 188 bin sandık görevlisine bir sıfat statü vermeliyiz. 9 Eylül’de bir kampanya başlatacağım, 1 milyon genç, 18-35 yaş arası.
KEŞKE VİTAMİN İĞNELERİ YAPSAYDIM
Erdoğan 32 miting yaptı ben 107 yaptım, keşke geceleri devam etsem, vitamin iğneleri yapsaydım, gücümü son noktasına kadar kullanmadım. 14 gün önce açıklanmış olsa 13 ile gidemedim. Hata yaptım. Bir 20 gün zamanım olsa çok farklı olacaktı.
SEÇİM GECESİ NELER YAŞANDI
Seçim günü sabah Yalova’da oyumu kullandım. Uçakla gelmedim, karayolu ile geldim. Benim kampanya sürecinde yanımda gezen iki arkadaşım vardı. Birisi Grup Başkanvekili Engin Altay, öbürü Meclis Başkanvekili Yaşar Tüzün. Başlarken dedim ki ‘bu seçim ikinci tura kalır.’ Kalırsa ben rozeti çıkarmışım, sonuçları CHP Genel Merkezi’nden izlemem olmaz dedim. Yaşar Tüzün bey otelin bir katını kiraladı, kimse girmez oradan izleyeceğiz. Aileni getirebilirsin dediler bir de bize yardımcı olan Altay, Tüzün, iki milletvekili de daha sonra geldi. YSK önüne gittim ve bir açıklama yaptım, ‘ey YSK görevinizi doğru yapın’ dedim. O arada arkada CHP’nin YSK temsilcisi Hadimi Beye, YSK aldığı kararlarda bizi rahatsız eden bir şey var mı dedim. Yok dedi. Yani 16 Nisan Referandumundaki gibi bir karar yoksa avukatları neden çağırayım oraya. Zaten görevimi yapmışım YSK ayağını denk almış. YSK’nın aldığı kararları CHP temsilcisi de kabul etmişse insanları ne diye çağırayım.
HATA KÜÇÜKKAYA’NIN DEĞİL BENİM, YORGUNDUM
Gittim otele. Bilgi alıyoruz. O arada sosyal medyada ‘İnce kaçırıldı, albaylar kaçırdı’ yazıldı. Bunlardan haberim yok ki. Yanımda 40 kişi var. Bir gözümüz ekranda bir gözümüz telefonda. ‘Kaçırıldı, tehdit ettiler’ emin olun bunlardan haberim yoktu. Yaşar Tüzün geldi dedi ki, ‘bir sürü abuk subuk şeyler yazıyorlar çıkıp konuşma mı yapsan’ dedi. Sayın Karamollaoğlu, Akşener, Kılıçdaroğlu konuşmamış. Ben sosyal medyada bu dedikoduları o anda bilmiyordum. Yorgundum, kampanyanın yorgunluğu vardı, Yaşar Tüzün arkadaşım yapalım dedi, Engin Altay ‘bekleyelim’ dedi ben Altay’ı dinledim. Birlikte yönettik bu kampanyayı, böyle bir sıkıntı olacağını bilseydim. Orada bir hatam oldu, bir gazeteci arkadaşıma mesajım oldu. Hata yine İsmail’in (Küçükkaya) değil benim. Yorgunluğuma versinler.
ERDOĞAN’A TELEFON AÇTIM, KUTLADIM
Ben sayın Erdoğan’a telefon açtım, kutladım seçimden sonra. 25 Haziran’da. Ve niye kutladın diyenler oldu. 26 milyon kişi Erdoğan’a oy vermiş. Ben o 26 milyon insanı ikna etmek istiyorum onlardan, bir dahaki seçime oy isteyeceğim. Onlar tercihini Erdoğan’dan yana kullanmış, o insanlar birini seçmişse seçtiğini kutlarım. ‘Allah mahçup etmesin’ dedim. ‘Sağol’ dedi. ‘Kampanyada birbirimize söz söyledik ama bir şeye çok üzüldüğümü’ söyledim. O da farkında değilim dedi. ‘Ben kazanacağıma inanıyordum ama siz kazandınız’ dedim. ‘Hayırlı olsun’ dedim.
TÜRKİYE ESNAF LOKANTASI OLDU, KASADA DAMAT VAR
Beş yıla kalmaz Türkiye’de cumhurbaşkanı seçimi olur. Türkiye esnaf lokantası oldu. Kasada damat var. Bu beş sene sürmez. Bu kabine açıklandıktan sonra devre dışına itilen parti AK Parti’dir. Bakanlar Kuruluna gidin AK Partili yok. Buradan başarı çıkmaz.
YAPISAL SORUNLARIMIZ VAR
Kılıçdaroğlu gitsin İnce gelsin demiyorum. Bu sorunu çözmez, yapısal sorunlarımız var. Bunları çözmemiz lazım. ben diyorum ki toptan yönetim anlayışını değiştirelim. (Kılıçdaroğlu aday olsaydı ne olurdu?) Onu bilemem, bu tür sorulara cevap veremem. Onu Kılıçdaroğlu da, ben de, millet de biliyor. 50 artı 1’i alamadık partiyi 8 puan geçtim diye başarılıyım diye bakmam. Erdoğan’ı geçmeliydik cumhurbaşkanı ben olmalıydım.
CUMHURBAŞKANI KOLTUĞUNU İSTİYORUM
O koltuğu istemiyorum ben, Cumhurbaşkanı koltuğunu istiyorum. Cumhurbaşkanı yönetiyor ülkeyi, Başbakan yönetmiyor. Siyasi partinin varoluş amacı ülkeyi yönetmektir. Bir siyasi partinin genel başkanının doğal olarak cumhurbaşkanı adayı olması gerekiyor. (Genel Başkan) Ben adayım demiyorum. Yürü önümüzden derlerse ben hazırım. Ben oraya çıkıp da imza toplamayacağım. Örgüt toplayacaktır ben onu görüyorum. Milletle inatlaşılmaz. İnsanlar kurultayı toplar geç başına derlerse, davet gelirse ben buradayım. Tabanda bir kaynama olduğunu ve imza toplanacağını biliyorum. Delege olsaydım değişim için imza verirdim.”