Alman Dışişleri’nden sert medya raporu geldi. Türk basınının yüzde 90’ı hükümet bağlantılı olduğunun altı çizilerek basın ve ifade özgürlüğü ile ilgili kara bir tablo çizildi. Türkiye’de yaşananlar için, nazileşme süreci anlamına gelen ‘Gleichgeschaltet’ sözcüğü kullanıldı.
Almanya Dışişleri Bakanlığı, Türk medyasının içinde bulunduğu durum hakkında 38 sayfalık bir rapor hazırladı. Buna göre, Türkiye’deki mevcut basın kuruluşlarının yüzde 90’ı hükümetle iş ilişkisi içindeki şirketlere ait. Darbe girişiminden bu yana 200’den fazla kurum kapatılırken, 3 binden fazla gazeteci de işsiz kaldı.Alman devlet televizyon kanalları WDR ve NDR, Almanya Dışişleri Bakanlığı’nın hazırladığı ‘Türk basının durumu’ raporunu ele geçirdi. Çarpıcı bilgilerin yer aldığı raporda, Türk basınının yüzde 90 oranında devlet ile ilişkisi olan grupların denetiminde olduğunun altı çizildi. “Neredeyse basın tamamen senkronize hareket ediyor” değerlendirmesinin yer aldığı raporda, darbe girişiminden bu yana en az 3 bin gazetecinin işini kaybettiğine dikkat çekildi.
İLK KEZ BU KADAR AÇIK
NDR’den Reiko Pinkert ve WDR’den Andreas Spinrath tarafından hazırlanan habere göre Alman Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’de medyanın durumuna ilişkin bir iç durum raporu hazırladı. Ağustos 2018 tarihli raporda karamsar bir tablo çizen Alman diplomatlar Türk basınının çalışma şartları hakkında çarpıcı değerledirmelerde bulundu.
AFRİN HAREKATI HUKUKA AYKIRI
Raporda, “İfade ve basın özgürlüğü akut bir tehdit altında” ifadesi dikkat çekerken Türk medyasının neredeyse tamamen eşgüdüm halinde hareket ettiğine vurgu yapılıyor. Türk ordusunun, Suriye’nin kuzeyindeki Afrin’e yönelik “uluslararası hukuka aykırı müdahalesi” hakkında operasyon öncesinde “vatansever haber yapılması” uyarısı yapıldığı hatırlatılıyor.
YAŞANANLAR NAZİLEŞTİRME GİBİ
Raporda Türkiye’deki durum hakkında “Gleichgeschaltet” benzetmesi yapılıyor. Nazi terminolojisine ait bu ifade, tarihte “Nazileştirme süreci“ için kullanılıyor. Alman tarih kitaplarına göre bu sürecin amacı, ekonomiden medyaya, kültürden eğitime kadar toplumun her alanında totaliter bir kontrol sistemi kurulmasını amaçlıyordu.
‘SORUMLUSUNA KIRMIZI HALI SERDİLER’
Rapordaki bu ifadeye dikkat çeken Sol Parti Milletvekili Sevim Taşdelen, NDR‘ye yaptığı değerlendimede şunları söyledi: “Alman hükümeti bu tarihsel “Gleichgeschaltet“ terimini kullanıyorsa, bu ifade Türkiye’deki durumun ne kadar tehditkâr bir hal aldığını ortaya koyar. Bunun yanında aynı zamanda Alman hükümetinin iki yüzlülüğünü de gösterir. ‘Gleichschaltung‘un sorumlu kişisine devlet ziyareti için kırmızı halıyı çıkardı.“ Alman hükümetinin geçtiğimiz haftalarda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı Berlin’de ağırlamasını sert şekilde eleştiren Dağdelen, federal hükümetten bu konuda açıklama yapmasını da istedi.
ELEŞTİREN TUTUKLANIYOR
38 sayfalık Dışişleri Bakanlığı durum raporu, bugüne kadar hazırlanan metinlerin en keskini olarak dikkat çekiyor. Rapora göre Erdoğan’ı eleştiren gazeteciler tutuklanıyor. “Gözaltındaki gazeteciler polis nezaretinde kötü muameleye maruz kaldıklarını bildiriyorlar“ ifadeleri yer alıyor.
200 BASIN KURULUŞUNA KİLİT
Rapora göre “son iki yılda yaklaşık 200 basın kuruluşu olağanüstü hal kararlarıyla kapatıldı, çünkü bu kuruluşların Fethullah Gülen’e yakın oldukları iddia ediliyordu. Gülen’in bir zamanlar Erdoğan’la yakın ilişkisi vardı ancak Türk hükümeti şimdi onu iki yıl önceki darbe girişiminin sorumlusu olduğunu ileri sürüyor. Bu nedenle onun takipçileri de ciddi şekilde zulüm görüyor.“
3 BİN GAZETECİ İŞİNİ KAYBETTİ
Dışişleri Bakanlığı’na göre, “yaklaşık 3 bin gazeteci Gülenci veya PKK sempatizanı olduğu iddia edilen kurumlarının kapatılması nedeniyle işlerini kaybetti ve yeni bir iş bulma şansı da yok” Bununla birlikte çok sayıda gazeteci de “üretilen” suçlamalar nedeniyle gözaltına alındı. Halen Türk basın mensuplarının yaklaşık yüzde 90’ı da iktidar partisi AKP ile maddi olarak bağlantılı şirketlerde çalışıyor. Kalan medya ise reklamverenlerin tehdit edilmesi nedeniyle mali olarak son nefesini vermek üzere. Bu nedenle şimdiye kadar hükümete eleştirel bakabilen bu medya kuruluşları şimdi kendilerini giderek daha da fazla sansürlemek durumunda kalacak.
‘BERLİN BASKI UYGULAMALI’
Raporu NDR’ye değerlendiren Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü Almanya temsilcisi Christian Mihr, Türkiye’nin basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında 157. sırada yer aldığına dikkat çekti. Politikacılara sorumluluklarını yerine getirmeye davet eden Mihr, “Federal hükümet, Türkiye’deki gazetecilerin durumunu iyileştirmek için çalışmalı. Özellikle de haksız şekilde hapsedilen gazetecilerin serbest bırakılması için Türkiye’ye baskı uygulamalı” dedi.
‘YATIRIMLAR ŞARTA BAĞLANMALI’
Mihr, ekim ayı sonunda Almanya’dan işadamlarından oluşan bir heyet ile Türkiye’ye gitmesi beklenen Federal Ekonomi Bakanı Peter Altmaier’a çağrıda da bulundu. Mihr, “Herhangi bir Alman yatırım taahhüdü, özellikle gereksiz yere hapsedilen gazetecilerin serbest bırakılması ve gazetecilerin durumunu iyileştirmek için belirli Türk taahhütlerine bağlı olmalı” dedi. Mihr, bunun yanında federal hükümetin de özellikle Almanya’da sürgündeki Türk gazetecilere çok daha fazla vermesi gerektiğini söyledi.kronos7.