Alman basını, Türkiye ekonomisini yakından takip ediyor. Frankfurter Rundschau Gazetesi, Türkiye ekonomisinin şiddetli bir iflasın eşiğine geldiğini yazdı.
Gazetenin Türkiye muhabiri Frank Nordhausen’ın imzasıyla kaleme alınan yazıda, Erdoğan için “hanedan” ifadesi kullanılarak “Her geçen gün değer kaybeden Türk lirası karşısında Erdoğan çaresizlik içinde” yorumu yapıldı.
Analiz yazısı şöyle başlıyor:
“Erdoğan çaresizlik içinde: Türk lirası her geçen gün daha çok değer kaybediyor.
Analistler, ‘Türkiye ekonomisi baştan sona bir çöküş ile karşı karşıya’ uyarısında bulunuyor. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, biraz ABD Başkanı Donald Trump’a benziyor.
Bir çok kişi Erdoğan’ın bu defa daha akılcı kararlar alacağını umut etti ancak tıpkı pesimistlerin öngördüğü gibi korkulan başa geldi. Deyim yerindeyse diktatöryel unsurlarla tam donatılmış ve hanedanlık rejimiyle bildiğini okudu ve piyasalar doğrudan tepkisini ortaya koydu. Türk lirası dolar karşısında keskin bir şekilde düşüşe geçti.”
Gazetenin muhabiri Nordhausen, analiz yazısında AKP’nin ve Erdoğan’ın 24 Haziran seçimleri öncesi Merkez Bankası’nın bağımsızlığı konusunda yaptıkları açıklamaları hatırlatıyor. Uluslararası yatırımcıların bu açıklamaları önemsediklerine dikkati çekiyor.
Nordhausen, “Ancak umut bağlayan bütün çevreler yanıldı” ifadesini kullanarak, Erdoğan’ın ekonomi politikasını hanedanlık zihniyetiyle belirlediğini ifade etti.
Ve şu değerlendirmede bulundu:
“Türk lirasının dolar karşısındaki değer kaybı sürüyor. Türk Lirası, psikolojik sınır olarak kabul edilen beşi bulmak üzereyken Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak son saniyede müdahalede bulundu ve piyasalarda kısa süreli bir rahatlama gerçekleşti. Albayrak, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, ‘Merkez Bankası’nın etkin olarak çalışacağı’ açıklamasında bulundu.
Ama piyasalar bunu inandırıcı bulmuyor. Kimse onun kayınbabası Erdoğan’a karşı koyabileceğine inanmıyor. Türkiye büyük bir cari açığa sahip. Bunun giderilmesi için de milyarlarca dolar yabancı bir paranın akıtılmasına ihtiyacı var. Sadece Mayıs ayındaki cari açığın sene başındaki rakamla kıyaslandığında 5.89 milyar dolar arttığı görülüyor. Bu rakam 10’un üzerinde bir yüzdeliğe karşılık geliyor. Bu yüzden Erdoğan direktifleriyle yürütülen bir ekonomi politikasıyla yatırımcıları cezbetmek çok zor.”
Frankfurter Rundschau gazetesi, Erdoğan’ın elini ekonomiden çekmediği sürece yatırımcıların endişesinin geçmeyeceğine vurgu yapıyor ve şu yorumda bulunuyor:
“Bloomberg Köşe yazarı Marcus Aswort, ‘Erdoğan’ın yeni hanedanlık rejimi yatırımcılar için beş para etmez’ değerlendirmesinde bulunuyor. Sanırım yatırımcılar için en doğru karar, Erdoğan’ın ‘düşük faiz, düşük enflasyon, güçlenen Türk lirası ve ekonomi dünyasının cenneti’ söylemlerinden uzak durmalarıdır.
Daha da kötüsü Erdoğan, özel bankalar ile ilgili ‘omuzdaki yük’ nitelemesi yaparsa hemen ardından yabancı sermaye Türkiye’deki hisse senetlerini hemen atmaya kalkar. Erdoğan bunun korkusunu yaşadığı için sermaye kontrolünü elden bırakmak istemiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ucuz kredi arıyor.
Çünkü Erdoğan faizi sadece ‘kötülüklerin anası’ olarak nitelendirmiyor aynı zamanda geçmiş yıllardaki 7,4 oranındaki rekor büyüme oranının sebebini de buna bağlıyor. Erdoğan refahtaki yükselişi kendi hanesine yazıyor.”
Gazete, Türkiye’de batma noktasına gelen ve zarar eden bankalardan söz ediyor. Bankaların Türk lirasının değer kaybetmesi karşısında içine düştüğü krize vurgu yapıyor. Frankfurter Rundschau Gazetesi, devamında şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Türk lirası şiddetli bir iflasın eşiğinde duruyor. Batılı bir kredi kuruluşundan bir analist, ‘Borç yığını ve yapısal değişiklikler gösteriyor ki; burada saatli bir bombanın tıklama sesi duyuluyor’ diyerek Türkiye’de banka krizinin devlet krizine dönüşebileceği uyarısında bulunuyor.
Türkiye kredi ödemesini yapacak durumda değil. OHAL Türkiye’de kaldırıldı. Ancak yatırımcılar hala Türkiye’ye yatırım yapmak için sıcak bakmıyor.”KAYNAK: AHVAL