Görme
engelli gazeteci Cüneyt Arat, Erdoğan’a hakaret ettiği ve terör örgütü üyesi
olduğu iddiasıyla İstinaf Mahkemesi tarafından onanan cezası için bulunduğu
cezaevinden mektup yazdı, hukuki yardım istedi.
Görme engelli
gazeteci Cüneyt Arat, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf Mahkemesi)
tarafından onanan 8 yıl 10 ay 15 günlük hapis cezasının infazı için bulunduğu
cezaevinden kamuoyuna açık mektup yazdı.Arat, AKPli Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla hakkında açılan davada önce gözaltına
alınmış, sonra tutuklanmıştı.Erdoğan’a hakaret ve hizmet hareketini övmekten
gözaltına alındığını söyleyen Arat, “Ben Cumhurbaşkanı’na hakaret etmedim,
eleştirileri hakaret olarak algılıyor. Eleştirinin ne olduğunu daha öğrenemedik,
öğreneceğiz.” demişti.Cüneyt Arat kişisel sosyal medya hesabından yayımlanan
mektubunda ise engelli olduğu halde kelepçe takılmasını eleştiriyor ve
kendisini savunacak avukat bulamamaktan şikayet ediyor.
Mektubu,
yüzde 90 Ağır görme engelli bir hükümlü olarak yazdırdığını ve bütün
sorumluluğu aldığını belirten Arat, şunları yazdı:
Değerli Sevenlerim,
15 Aralık 2017 tarihinde hastaneye götürüldüğüm esnada kaçma şüphesi
bulunmadığı halde jandarma subayı tarafından ellerime kelepçe takıldı. Bundan
dolayı ring aracında döktüğüm gözyaşını bir ben bilirim bir de Allah.
Filistin’de İsrail askerlerinin engellilere ve çocuklara kelepçe taktığında
ortalığı kaldırarak tepki gösteren atanmış ve seçilmişler bizlere yapılan zulmü
görmek istemiyorlar. Halen bana kabartma yazılı kitaplar, sesli betimlemeli
filmler ve cezaevinde bulunan konuşan saatim verilmiyor. HDP lideri Selahattin
Demirtaş’ı duruşmalarda 250 avukat savunurken biz engellilerin hukuki
mücadelelerini yürütecek bir hukuk adamının bulunmaması ne kadar üzücü!
Burada arkadaşlarımın destekleriyle ve gönderdiğiniz mektuplarla avunmaya
çalışıyorum. En yakın zamanda özgürlüğüme kavuşacağıma yürekten inanıyorum. Sizlerden
DUA ve mektup bekliyorum. Yeni Asya Gazetesinin hakkımda haber
yapmasını değerlendirdiğimde gazeteci diye yazmamalarını üzüntü ile
karşılıyorum. Mesleğimi layıkıyla yürütmüş olduğuma inanıyorum. Özgür
bir gazeteci olarak tarafsızlığımı daima koruyup mağdur edilen engellilere ses
olmaya daima devam edeceğim.