Diyarbakır’da Ofis’te bir
kafede, bir grup genç kadınla buluşuyorum. Masada sıcak bir muhabbet var. Hepsi
arkadaş. Uzun bir aradan sonra bir araya gelen dokuz kadın, birlikte
çalıştıkları günleri yâd ediyorlar.
Tamamı Diyarbakır’daki
belediyelerin çalışanları. Her biri farklı bir alandan da olsa yıllarca
birlikte çalışmışlar.Belediye başkanlarının görevden alınıp yerlerine kayyum
atanması ve OHAL süreciyle birlikte, masadaki dokuz kadının yedisinin ya iş
akdi feshedilmiş ya da ihraç edilmişler. İkisi halen çalışmaya devam ediyor.
Durum böyle olunca sohbetin konusu ister istemez işsizlik.Çalışmaya devam eden
iki kadın, uzun bir süre işten çıkartılan arkadaşlarının yüzüne bakamadıklarını
anlatıyorlar.
İşinden
olmayanlar utanç içinde
Bekâr olan on yıldır kadrolu
işçi olarak farklı sosyal birimlerde çalışmış. İkinci çalışan da evli. Eşi de
kamuda memur. İşten çıkartılan arkadaşlarını uzun bir dönem aramaya utandığını
ekleyerek şöyle devam ediyor:”Ben çalışıyorken onlara geçmiş olsun demek
çok ağır geliyordu. İhraç edilen arkadaşların yaşadığı ekonomik sıkıntıları
görüyoruz, yardımlarına koşamıyoruz, çare olamıyoruz. İnanın gözlerine bile
bakmaktan utanır olduk.”
İşini şu ana kadar kaybetmemiş
olanların ayrıca gergin bir bekleyiş içinde olduklarını da ekliyor:”Herkes
acaba bu ayın sonunu getirebilecek miyiz diye korku içinde. İhraç ve sürgün
beklemek olağan bir durum haline geldi. Hem iş koşulları ağır hem de işsizlik
korkusu bizi boğuyor. Bu durum ailemize, çocuklarımıza yansıyor. Geçenlerde bir
arkadaşıma ‘Acaba bu ay maaş alabilecek miyiz?’ diye sorunca ‘Biz aylardır maaş
almıyoruz’ dedi, çok utandım.”
Arama
noktalarından geçerek işe gitmek
“Hiçbirimiz mutlu değiliz
çünkü artık bu kentin bize ait olmadığını hissediyoruz” diyor hala
çalışanlardan diğeri.”İşe gidince her gün iki arama noktasından geçmek,
koridorlarda silahlı polislerle karşılaşmak insanı geren bir durum. Her ay yeni
bir liste var söylentisi çıkıyor. İnsanlar ‘bu ayın sonunu getirebilir miyiz’
diye endişeli. Ben de ‘İşime son verseler de kurtulsam’ duygusundayım.”
Hala çalışan diğer kadın söze
giriyor ve Murathan Mungan’ın şiirinden bir dizeyle özetliyor durumunu:”Belediyelerde
çalışmaya devam eden bizim gibi çalışanların birçoğu “Asıl gidendir
kalan” dizesindeki ruh halindeyiz. İşten atılmak çok zor ama atılan
arkadaşların bıraktığı boşluğa bakarak çalışmak da çok zor…”
‘İşimizi çok
seviyorduk’
Hiçbiri fotoğraflarının
çekilmesini ve gerçek isimlerinin kullanılmasını istemiyorlar.Altı yıl kadın
çalışmalarında görev yapan ve üç ay önce işine son verilen anne adayı genç
kadın, gerçek ismini kullanmak istiyor, ama arkadaşları müdahale ediyor.Sonuçtan
ümitli olmasa da belediyeye dava açmış. Arkadaşları basına demeç vermesinin
davasına olumsuz etki edeceğini söylüyorlar.Genç kadın, altı yıl boyunca
Diyarbakır Kadın Sorunlarını Araştırma Merkezi’nde (DİKASUM) çalışmış.Sözleşmesi
feshedilinceye kadar kadın eğitim biriminde görev almış. İşini çok severek
yaptığını anlatıyor.”Çok değerli çalışmalar yaptık, bu sürecin mağduruyuz
ama bu konuda yalnız değiliz. Dışarda bizim gibi yüz binlerce insan mağdur
oldu, olmaya devam ediyor. Biz her şeye rağmen yan yana durmaya
çalışıyoruz” diyor.
‘KPSS’ye
hazırlanıyorum’
Masadaki bir diğer kadın
sosyal çalışmalarda görev yapmış ama sözleşmesi yenilenmemiş. KPSS’ye
hazırlandığını anlatıyor.”Belediye işten attı ama memurluğa
hazırlanıyorum. Biliyorum, çok çelişkili bir durum ama elimden başka bir şey
gelmiyor. KPSS’ye hazırlanmak boşluğa düşmekten daha iyi. Aslında ne yapacağımı
bilemiyorum. Bunalımdayız, şu an sınava çalışarak zihnimi meşgul ediyorum
sadece.”
12 yıl belediyenin hizmetli
kadrosunda çalışan iki çocuk annesi bir kadın da üç ay önce sözleşmesi
yenilenmeyenlerden.”Bir yıldır işten atılma stresiyle çalıştık,
nihayetinde üç ay önce bu stres bitti, işsizim artık. Eşim hasta, çalışamıyor.
Çocuklarıma ben bakıyorum, ekonomik kaygılar başladı şimdi. Bazen akrabalarımın
bana acıyarak baktığını hissediyorum. İşsizim diye yük olmamak adına
misafirliğe gelmiyorlar artık. Bu benim gücüme gidiyor. İş arıyorum ama dışarda
benim gibi binlerce işsiz var. İlkokul mezunuyum, bana sıra bile gelmez”
sözleriyle ümitsizliğini ifade ediyor.
94 belediyede 5
bin işçi ve memur işsiz kaldı
Demokratik Bölgeler Partisi
DBP’nin hazırladığı Yerel Yönetimler raporuna göre tüm DBP belediyeleri
bünyesinde 26 bin 100 işçi ve memur çalışıyordu.15 Temmuz darbe girişimini
izleyen OHAL sürecinde kayyum atanan 94 DBP belediyesinde yaklaşık 5 bin işçi
ve memurun işine son verildi.Bazı çalışanlar KHK ile ihraç edilirken,
sözleşmeli çalışanların bir bölümünün iş akdi feshedildi.Belediyelerden ihraç edilenlerin
bazıları bir araya gelerek küçük işletmeler açtılar. Ancak birçoğu çok zor
ekonomik koşullar altında ayakta kalmakta zorlanıyor.Bir yılın sonunda
işlerinin nasıl gittiğini görmek üzere belediyelerdeki işlerine son verilen
çalışanların açtığı iki mekanı ziyaret ediyoruz.
Restoran
kapanmış, çiçekçi olacak
Kayapınar Belediyesi’ne bağlı
Ekin Ceren Kadın Danışmanlık Merkezi çalışanları Ebru Demir, Dilek Erik ve
Ayten Demir, 9 Şubat’ta yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç
edilince Ofis semtinde ‘Bejing’ adında meze ve ev yemekleri sundukları küçük
bir restoran açmışlardı.Kapıda tadilat ile karşılaşınca işi büyüttüklerini
düşündük. Ama 9 ay ayakta kalabilen bu şirin restoranın kapatıldığını, mekanı
devralan yine KHK mağduru genç bir diğer işletmeciden öğreniyoruz.”Yapılan
haberler bir duyarlılık yaratmadı maalesef, işi sürdüremediler, mekanı kapatmak
zorunda kaldılar” diyor.Genç kadın, şimdi burayı çiçekçi dükkanı olarak
işletmeye hazırlanıyor. Daha önceki dükkanı iş yapamamış, burada tutunmayı
umuyor.
Tiyatro
sanatçılığından köfteciliğe ekmek arayışı
Hemen karşıdaki Goşto adındaki
küçük restorana gidiyoruz bu sefer.Bu mekanı da dokuz aydır işsiz Şehir
Tiyatrosu oyuncularından Vural Tantekin işletiyor.27 yıl profesyonel tiyatro
oyuncusu olarak çalışan Vural Tantekin’in mütevazı mekanının duvarlarını 27
yıllık sanat hayatına ait fotoğraflar süslüyor.Kürtçe Hamlet oyununda başrol
oynayan Tantekin, Keje’den, Sıla’ya bölgede çekilen birçok dizide rol almış,
meslekte kendini kanıtlamış bir oyuncu.Diyarbakır Sur Belediyesi kadrosunda işe
başlamış ama 27 yıldır Şehir Tiyatrosu ekibinden.Ocak başında köfte pişirirken
gelen bir kadın müşterinin “Ben sizi nerde görmüştüm” sorusuyla
karşılaşıyor.Tantekin’in cevaplamasına fırsat vermeden kadın ‘ Ah tabii, Sıla
dizisinden’ diyerek sorusunu kendi yanıtlıyor.Sıla dizisinin dünyanın birçok
ülkesinde gösterildiğini belirten Tantekin gülerek, “Bu sayede restoranım
Goşto dünya markası oldu” diyor.
‘Esnaf
oyunculuktan zor’
Esnaflığın oyunculuktan zor
olduğunu ifade ediyor.”Bu iş oyunculuğa benzemiyor. Dünyadaki en zor iş
Diyarbakır’da esnaf olmakmış meğer” diyerek gülüyor.Kurban bayramından
beri işlerin kötüye gittiğini aktarıyor. KHK ile ihraç edilen ve küçük
işletmeler açan birçok insanın mekanlarını kapatmak zorunda kaldığını
anlatıyor. Ayakta kalmak için çabaladıklarını vurguluyor.”Çok ciddi bir
ekonomik kriz var, insanlar eve zaruri ihtiyaçlarını götüremeyecek duruma
geldi. Etrafta yüzü gülen kimse kalmadı.”
Tantekin “Hiçbir şey
sahnenin yerini tutmuyor” diyerek sahnelere dönme isteğini şu sözlerle
aktarıyor:”94’de Refah Partisi kazandığında tiyatro kapatılmıştı ama şimdi
tiyatro yapma koşulları kalmadı. Bu koşullarda tiyatro yapmak çok zordu, istifa
ettim. Sahneleri çok özledim, umarım belediye seçimleri olur da sağduyulu
siyaset kazanır, biz de tiyatrolara geri döneriz.”
DBP’li 71
belediye eş başkanı tutuklu
Diyarbakır Büyükşehir
Belediyesi’ne kayyum tayin edileli bir yıl oldu.”Silahlı terör üyesi”
olduğu iddiasıyla 25 Ekim 2016 tarihinde gözaltına alınan Diyarbakır Büyükşehir
Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak’ın yerine İçişleri Bakanlığı kararıyla
Ankara Etimesgut Kaymakamı olan Cumali Atilla Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne
kayyum atandı.Gözaltına alınan Diyarbakır Belediye Eş Başkanları Gültan Kışanak
ve Fırat Anlı, 31 Ekim’de tutuklanarak cezaevine gönderildiler.Kışanak ve Anlı
görevden alınan ilk belediye başkanları değildi.15 Temmuz darbe teşebbüsünü
izleyen Olağanüstü Hal (OHAL) ilanından sonra ilk olarak 11 Eylül 2016’da biri
MHP’li, üçü AKP’li ve 24’ü DBP’li belediyeye kayyum atanmıştı.Demokratik
Bölgeler Partisi (DBP) 2014 yerel seçimlerinde Diyarbakır ve çevresindeki il ve
ilçelerde 102 belediyenin yönetimini kazanmıştı.Bunlardan 96 belediyede eş
başkanlık sistemi uygulandı.”Teröre destek verdikleri” iddiasıyla 11
Eylül tarihinden itibaren 10 il, 72 ilçe, 12 belde olmak üzere 94 DBP
belediyesine kayyum atandı.Aynı süreç içinde toplam 93 DBP’li belediye eş
başkanı tutuklandı. Şu an 28’i kadın 71 belediye eş başkanı halen tutuklu.Tutuklu
olanlardan Hakkari, Tunceli, Silvan, Sur, Bitlis, Mutki, Lice, Kulp, Erciş
belediye başkanları da dahil 10 belediye eş başkanı hüküm giydi.BBC